1 eylül dünya barış günü kutlu olsun..

daha önceki yazılarımda`da TMMOB`un yaptığı çeşitli yazılara basın açıklamlarına yer vermiştim, zaman zaman takip edebildiğim kadarıyla odamızın yerinde ve zamanında yaptığı açıklamaları son noktasına kadar katılarak sizlerle paylaşıyorum..
İkinci Büyük Emperyalist Paylaşım Savaşı, 1 Eylül 1939 günü Nazilerin Polonya`yı işgaliyle başladı. Ardında 52 milyon ölü, milyonlarca yaralı, sakat ve moloz yığını haline gelmiş kentler ile acı ve gözyaşı bıraktı. Mayıs 1945`te son buldu. İnsanlık tarihinin bu en acımasız, en kanlı ve en kirli savaşının başladığı gün, yani 1 Eylül, Dünya Barış Günü olarak kabul edildi.
2007 yılının 1 Eylül`ünde, hepimiz biliyoruz: Dünyanın birçok yerinde mazlum halklara karşı zor kullanımı, yaşanmakta olan çatışmalar ve savaşlar insanlığın geleceğini tehdit etmektedir ve insanın en temel evrensel hakkı olan “yaşama hakkı”nı elinden almaktadır. Küresel eşitsizliğin yarattığı yoksulluk, yoksulluğun getirdiği açlık, açlığa eklenen savaş ve çatışmalar, bugünün dünyasında olağan bir durum olarak görülmektedir. Kapitalist küreselleşmenin geldiği boyut budur.

bütün dünyada ekilen nefret tohumlarına, halklar arasında yaratılan düşmanlığa karşı barış istiyoruz, bölge halklarıyla dostluk ve kardeşlik içinde yaşamak istiyoruz, halkların kültürel ve insani haklarına saygı gösterilmesini istiyoruz.

Ülkemizde de yıllardır süren ve çözülmeyen sorunlar; çatışmanın ve toplumsal gerilimin yükselmesine yol açmaktadır. Türkiye`nin bütün sorunları gibi, “Kürt Sorunu”nun da demokratik ve barışçı yollardan çözümünden başka her türlü yol ve yöntem yanlıştır. Yanlış olduğu yakın tarihimizde görülmüştür. Toplumun bütün kesim ve kurumlarının barışı savunması sorunun çözümünü kolaylaştıracağı açıktır.

şiddet ve baskı politikalarında ısrar edenlerin, çok kimlikli çok kültürlü bir toplumsal modeli dışlayarak, barışın kalıcı hale getirilmesinden kaçınanların, iç ve dış politikada, gerilim yaratmaktan medet umanların, demokratikleşmeyi AB ile pazarlıkların sınırında tutup, hak arama mücadelesini anti-demokratik olarak görenlerin, yasal düzenlemelerdeki gelişmeleri bile hayata geçirmeyenlerin, barışın önünde en büyük engel olduğunu biliyoruz.

Biz, barışın, demokrasinin ve insan haklarının yerleşmediği bir ülkede emekçilerin haklarının korunmasının olanaklı olmadığını da biliyoruz.

Biz, yayılmacı ve teslimiyetçi bir dış politika izlemeyen, savaşa, işgale ve talana ortak olmayan, demokratik, sosyal hukuk devleti niteliğine sahip, kimliği, kültürü, dili, dini, mezhebi, görüşü ne olursa olsun, eşit haklara sahip yurttaşlar olarak yaşayabileceğimiz, ülkemizin ve toplumumuzun bir daha savaş ve şiddeti yaşamaması için öncelikle demokratikleşmeye yönelik çözümlerin benimsendiği, bağımsız, demokratik ve barış içinde bir Türkiye istiyoruz.

TMMOB`dan alıntıdır.

Bu yazı etki,tepki,yorum,vb.gibi kategorisine tarihinde tarafından gönderildi.

eksANtirik hakkında

insanları bir nebze olsun uyandırmak ,bilinen ezberleri bozmak için web sitesini yayına başladım. uzun yada kısa soluklu bir yol belkide ,ne olursa olsun amacım hem ücretsiz kaynakları paylaşmak ,hemde muhalif olmak için muhalif olmadan birşeylere birazda olsa katkıda bulunmak. insanca yaşam için bir katkı sağlamak..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir