küresel ısınmaya karşı ne yapmalı ,ne yapmamalı?

yıllar önce insanoğlunun hoyratca kullandığı fosil yakıtların tükenmeye başlamasıyla birlikte ,küresel ısınmada artık kuluçka evresinden çıkarak resmen yüzünü göstermeye başladı, etkileri hissedilir derecede.

artık yapmamız ve yapmamamız gereken irili ufaklı şeyler var ,öncelikle adı siyaset ,bürokrasi ,yada politika denen şeyler bir an önce tavrını almalı ve bişeyler yapmalı ama göründüğü üzere ne ülkemizde nede en çok karbon bırakan ABD’de hiçbir tepki etki yok ,sanki onlar şurdan uçağa binip başka bi gezegene dünyaya gidecekler ,paramız var herşeyi yaparız havasındalar .bide işin medyasal boyutuda var tabii,bi kısım medyada insanları korkutmak sündürmek için düşünmeyen toplum yaratmak için çaba sarfederken ,diğer bir ksımda işin magazinsel boyutunda.. bunca lafdan sonra ufak bi araştırma ile ve kendi eklediklerimle yapmamız ,vede yapmamamız gerekenleri yazdım ,umarım bi kıvılcım olur …
elektirikli cihazları stand by konumunda bırakmamak

çok parlak ve gereksiz ışıkları söndürmek ,gereksiz yere kullanmamak

uçağa,kişisel otomobile daha az binmeye çalışmak ve toplu taşımayı terci etmek

evdeki yalıtıma dikkat etmek,eve harcanan enerji ile dışarıyı ısıtmamak

cep telefonu şarj cihazlarını şarj yapmıyorken prizde bırakmamak

enerji tasaruflu ampulleri tercih etmek

cay kahve yaparken gereğinden fazla suyu kaynatmamak

yukarda saydıklarımız kişisel önlemlerdi.birde toplu olarak yapabilceğimiz şeylerde var

öğle molasında işyerlerinde kullanılan bilgisayarların işe yaramıyosa kapatılması yada monitorlerinin kapatılması..

tualetlerde sifon sistemi oldukça su harcıyor ,su sıkıntısının bizi beklediği şu günlerde tualetlerimize 1.5lt lik pet şişelerde sular koyabiliriz bunu yaparak 3.5, 4lt su tasarufu tek seferde yapılabılır.

NÜKLEER ENERJİYE HAYIR!!!!

kaynağı sınırlı olan fosil yakıtlar gibi nükleer enerjide sonu olmayan bir yoldur ,çünkü doğada kullanılan uranyum doğada çok az bulunan bir elementdir,bu problemden dolayı ortaya atılan atık maddelerden tekrar hammadde kazanma fikri ise teknik ve ekonomik nedenlerden ötürü uygulanamaz ,belli bir süre sonra fosil yakıtlarında sonunun gelceği için ınsanlik artık yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeli, enerji kaybındaki gereksiz kayıplarıda önlemelidir.

nükleer santral yaklaşık elli yıllır faaliyet gösteriyor ,ancak kimse nükleer atıkların nerede nasıl saklandığı nereye gönderildiğini bilmiyor .ayrı eten nükleer santraller ,nükleer teknolojinin yaygınlık kazanması nükleer silahların yayılması riskinide önemli ölçüde artırıyor.

nükleer enerjinin iklimi koruması ise tamamen palavra ,dünyadaki nükleer rezervi düşündüğümüzde vede dünyadaki 440 santralli düşündüğümüzde bunlara ek olarak 1000 tane daha yapılması gerekiyorki dünyada elektrik hep nükleer santrallerden karşılansın ama buda imkansız ,bunun için ne süre nede gerekli uranyum var .

DÜNYA GENELİNDE YAPILMASI GEREKENLER İSE ;
Yenilenebilir enerji kaynakları yaratılmalı.

Güneş ve rüzgar santralleri,hidroelektrik santraller kurulmalı kullanılmalı.

Otomobiller daha küçük ve hafif yapılmalı.

Hybrid otolar, benzinli otoların yerini almalı.

Evler iyi izole edilmeli.

Uçak seyahatlerine kısıtlama getirilmeli.

Daha az et tüketilmeli, metan gazı daha az üretilmeli.

Özel otomobil kullanımından vazgeçilerek, toplu taşım araçlarına yönelmeli.

Enerji tasarruf lambaları kullanılmalı, stand by`lı elektronik aletler yasaklanmalı.

Daha az gübre kullanılmalı, gelişmekte olan ülkelerde kuru tarım desteklenmeli.

KÜRESEL ISINMA İLE İLGİLİ HABER VE BİLİMSEL ARAŞTIRMA SONUÇLARI:

Geçtiğimiz günlerde Paris`te açıklanan Birleşmiş Milletler Hükümetler Arası İklim Değişikliği Uzmanlar Grubu Raporu`nda, küresel ısınmanın son 50 yılda yüzde 90 oranında insan eliyle yaratıldığı ve asırlarca süreceği belirtilmiş ve 2100 yılına kadar sıcaklığın 1.8 ila 4 derece artacağı, okyanuslardaki su seviyesinin 18 ila 59 santimetre yükseleceği vurgulanmıştı.

Doğal Hayatı Koruma Vakfı-Türkiye’nin (WWF-Türkiye) raporuna göre, 45 bin kilometrelik kıyı şeridi, ılık, kuru yaz iklimiyle dünyanın en sevilen tatil yeri olan Akdeniz, dünya turizminde turistlerin yüzde 30’unun tercih ettiği en önemli turizm bölgesi özelliğini taşıyor. İklim değişikliği çerçevesinde 20-50 yıl içinde 2 derecelik sıcaklık artışının ciddi anlamda etkileyeceği Akdeniz ve Türkiye’de Konya Ovası, dünya üzerinde küresel ısınmadan en fazla etkilenecek bölgelerin başında geliyor.

2 derecelik artışın anlamı
Sadece 2 derecelik artışın Akdeniz’i adeta cehenneme çevireceği belirtiliyor. 2 derecelik artış sonucunda Akdeniz iklimi daha da ısınacak, kuraklık geniş ölçüde hissedilecek. Bu artış Kuzey İtalya ve Türkiye gibi denizin hafifletici etkisinden uzak kalan iç kesimlerde 5 derecelik artış olarak hissedilecek.
Akdeniz’de yıllık yağış miktarının düşmesi, yıl boyunca kurak zamanların değişmesi ve uzaması, yangın tehlikesinin altı haftaya kadar uzaması bekleniyor. Bu durum turizmi ciddi anlamda etkileyecek.
Sıcaklık ve kuraklık yüzünden tarımsal üretimin olumsuz etkileneceği, fasulye, soya fasulyesi ve mercimek gibi ürünlerin veriminin düşeceği belirtiliyor.
İklim değişikliği Türkiye’de Akdeniz Havzası’nı kuraklıkla vuracak. Mevcut etkisiyle bile tüm Akdeniz Havzası’nda yağışlar son 25 yılda yüzde 20 azaldı ve daha da azalacak.
2050’de Akdeniz`de deniz seviyesinin 20-40 santimetre oranında artması bekleniyor. Bu durumdan en çok zarar görecek yerler, Türkiye ve Cezayir gibi ülkeler ve deltaları olacak.
Küresel ısınma, Akdeniz`in dağlık alanlarındaki bitkilerin yarısının kaybına yol açacak. Bu durum özellikle İspanya ve Fransa`da daha vahim sonuçlara bitki türlerinin yüzde 80 oranında kaybolmasına neden olacak.

Suya hasret kalacağız
Küresel ısınma Türkiye’yi sıcak dalgalarının süresinin altı haftaya uzamasıyla etkileyecek. Yangın tehlikesi ve kurak günlerin sayısı üç haftayı aşacak. Türkiye, tarım politikasını, sulama tekniklerini değiştirmezse, iklim değişikliğinin de etkisiyle susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Türkiye bu gidişle su fakiri ülkeler arasına girecek.
Giderek azalan yağışlar, kaçak su kullanımı ve yer altı suyuna olan yoğun talep sonucu yer altı su seviyeleri hızla düşüyor. Yer altı kaynaklarında eksilen tatlı suyun yerine tuzlu su girişi olmakta, bunun etkisiyle yer altı suları nicelik ve nitelik olarak sürekli bozuluyor.

bir diğer habere göre;


TBMM Küresel Isınma Komisyonu`na sunulan rapora göre Türkiye`yi büyük tehlikeler bekliyor. Türkiye`de 2030`a kadar denizlerin 12 ile 18 cm yükseleceği iddia edildi.
Samsun-Adana hattının batısı 3-4 derece, doğusu 4-4 derece artacak. İstanbul başta olmak üzere büyük kentlerde şehirleşme ve iklim değişikliği nedeniyle gece sıcaklıkları yükselecek. Taşkın, sel ve erozyon artacak.

TÜRKİYE ISINIYOR
TBMM Küresel Isınma Komisyonu`nu toplandı. Komisyon, Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü`nün hazırladığı “Türkiye`yi ne bekliyor” raporu damgasını vurdu. Raporda, 1901 ile 2000 yılları arasında sıcaklığın 2 derece arttığı, yağışların ortalama yüzde 10 düşüş gösterdiği vurgulanırken, 2071 ile 2100 yılları arasında Samsun-Adana hattının batısının 3-4 derece, doğusunun ise 4-5 derece ısınacağı belirtildi.
İklim bilim uzmanlarının görüşlerinin yer aldığı raporda 2030`da Türkiye`nin kurak ve sıcak bir iklimin etkisine gireceği, sıcaklıkların ise kışın 2, yazın da 2-3 derece artacağı ifade edildi.
Özellikle büyük kentlerde yazın gece sıcaklıklarının yükseleceği belirtilen raporda, yağışların azalacağı, yağışların düzensizleşeceği, sel ve taşkınların ortaya çıkacağı, erozyonun artacağı vurgulandı. Türk karasularında 12 ile 18 cm yükseleceği, bu yükselmenin Türkiye haritasını değiştireceğini, sahil kentlerinde taşkınların ortaya çıkacağı ifade edildi.

YENİ TEDBİRLER ALINMALI
Raporda Türkiye`nin enerji kaynaklarını verimli kullanması gerektiğine değinilerek, yerli ve yenilenebilir kaynaklardan yararlanılması, enerjinin israf edilmemesi, fosil kaynak kullanımındaki emisyonları azaltıcı yönde tedbir alınması istendi.

OECD`DE 13.SIRADAYIZ
Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürü Kemal Büyükmıhçı, karbondioksitten kaynaklanan emisyon hacminde 1900-2000 yılları arasında yüzde 30’luk bir artış olduğunu belirterek, bu artışın sonucu sıcaklığın 0.6 derece arttığını, buzulların erimeye başladığını, yağış rejimlerinin değiştiğini, fırtına ve sel olaylarının arttığını vurguladı. Türkiye’nin 2002 yılındaki 193 milyon tonluk karbondioksit emisyonuyla OECD ülkeleri arasında 13. sırada olduğunu dile getiren Büyükmıhçı, 1901-2000 yılları arasında sıcaklığın Türkiye’de 2 derece arttığını, yağışta da yüzde 10’luk bir azalma olduğunu söyledi. Büyükmıhçı, 2071-2100 yılları projeksiyonuna göre Samsun-Adana hattının batısında kalan bölgede sıcaklıklarının 3-4, doğusunda kalan yerlerinde ise 4-5 derece artacağının öngörüldüğünü ifade ederek, küresel ısınmanın sonucu olarak Türkiye’deki denizlerin de 10-12 santimetre yükseleceğini bildirdi.
Elektrik üretiminin karbondioksit emisyonlarına etkisini de anlatan Büyükmıhçı, ”Elektrik üretiminin toplamdaki payı 2000’de yüzde 34, 2001’de yüzde 37, 2002’de yüzde 33 ve 2003’te de yüzde 31.5 olmuştur. Ağırlıklı emisyon sanayi üretiminden kaynaklanmaktadır. Toplam emisyon 2004 yılında ise yüzde 4.5 yükseldi” diye konuştu. Büyükmıhçı, 2015 yılında devreye girmek üzere yaklaşık 5 bin MW’lık nükleer santral kurulmasını hedeflendiğini belirterek, bu santraller dolayısıyla yılda en az 40 milyon ton karbondioksit emisyonunun engelleneceğini söyledi.

küresel ısınmaya karşı ne yapmalı ,ne yapmamalı?” hakkında 27 yorum

  1. NİLSU

    ARKADAŞLAR KÜRESEL ISINMA İÇİN KİMSEYE ÖĞÜT VERMEYİN İLK ÖNCE KENDİNİZ UYUN BU VERDİĞİNİZ KURALLARA Kİİ SİZ YARRARINI GÖRÜSSENİZ ÇEVRENİZDEKİLERE DE BALLANDIRA BALLANDIRA ANLATIN MESALA BEN ARTIK DÜŞLERİMİ FIRÇALARAKEN SUYU AÇIK TUTMUYORUM ÖNCEDEN TUTUYORDUM ŞİMDİ DÜŞÜNÜYORUM Kİİ İLERİDE O SU BANA LAZIM Olacak sizde böyle düşünerek suları açık bırakmayın rica ederim

    Cevapla
  2. Tolga Başkuş

    Zaten bu söylenenlerin çoğu insan farkında fakat uygulamada bir sorun var sanıyorum , herkes sorumluluklarını yerine getirse sorun çözülmüş olur .

    Cevapla
  3. simge süzer

    bulunduğumuz durum gerçekten çok ciddi. eğer dünyamız altı derece ısınısa gerçekten sonumuz gelecek.ama bunun için hemen önlemler alabiliriz.biliyprsunuz ki televizyon cd çalar ve daha bir çok elektrik üreten eşyala kullanıyoruz.mesela televizyon kumandasından kapatığıızda elektrik harcamıyor zannediyoruz ama yanılıyoruz o yüzden düğmesinden kapatmamız gerek.sonuçta biz dünyamıza yardım etmek istiyosak en kolay yapabileceğimiz şey bu.

    Cevapla
  4. AYÇAHAN

    Birçok önlem var küresel ısınmaya karşı ama ben birini söyleyeceğim.Öncelikle yapmanız gereken bunları kendim için yapmalıyım fikrini benimsemeniz.Siz yaptıkça başkaları da sizi örnek alacaktır ve böylelikle herkes sorumluluklarını yerine getirmiş olacaktır.Bence bulaşıkları bulaşık makinasında yıkamaları için annelerimizi ikna etme çalışmalarına başlamak için çok da geç sayılmaz!

    Cevapla
  5. OĞUZHAN

    KÜRESEL ISINMA İÇİN ÖNCE DUYARLI DAVRANMALIYIZ. HİÇ BİRİMİZ KÜRESEL ISINMANIN FARKINDA DEĞİLLİZ.YADA FARKINDAYMIŞ GİBİ GÖRÜNÜYORUZ.

    Cevapla
  6. mehmet hoca

    küresel ısınmaya karşı ne yapmalı ,ne yapmamalı?
    By eksantirik • 15 Mart 2007

    yıllar önce insanoğlunun hoyratca kullandığı fosil yakıtların tükenmeye başlamasıyla birlikte ,küresel ısınmada artık kuluçka evresinden çıkarak resmen yüzünü göstermeye başladı, etkileri hissedilir derecede.

    artık yapmamız ve yapmamamız gereken irili ufaklı şeyler var ,öncelikle adı siyaset ,bürokrasi ,yada politika denen şeyler bir an önce tavrını almalı ve bişeyler yapmalı ama göründüğü üzere ne ülkemizde nede en çok karbon bırakan ABD’de hiçbir tepki etki yok ,sanki onlar şurdan uçağa binip başka bi gezegene dünyaya gidecekler ,paramız var herşeyi yaparız havasındalar .bide işin medyasal boyutuda var tabii,bi kısım medyada insanları korkutmak sündürmek için düşünmeyen toplum yaratmak için çaba sarfederken ,diğer bir ksımda işin magazinsel boyutunda.. bunca lafdan sonra ufak bi araştırma ile ve kendi eklediklerimle yapmamız ,vede yapmamamız gerekenleri yazdım ,umarım bi kıvılcım olur …
    elektirikli cihazları stand by konumunda bırakmamak

    çok parlak ve gereksiz ışıkları söndürmek ,gereksiz yere kullanmamak

    uçağa,kişisel otomobile daha az binmeye çalışmak ve toplu taşımayı terci etmek

    evdeki yalıtıma dikkat etmek,eve harcanan enerji ile dışarıyı ısıtmamak

    cep telefonu şarj cihazlarını şarj yapmıyorken prizde bırakmamak

    enerji tasaruflu ampulleri tercih etmek

    cay kahve yaparken gereğinden fazla suyu kaynatmamak

    yukarda saydıklarımız kişisel önlemlerdi.birde toplu olarak yapabilceğimiz şeylerde var

    öğle molasında işyerlerinde kullanılan bilgisayarların işe yaramıyosa kapatılması yada monitorlerinin kapatılması..

    tualetlerde sifon sistemi oldukça su harcıyor ,su sıkıntısının bizi beklediği şu günlerde tualetlerimize 1.5lt lik pet şişelerde sular koyabiliriz bunu yaparak 3.5, 4lt su tasarufu tek seferde yapılabılır.

    NÜKLEER ENERJİYE HAYIR!!!!

    kaynağı sınırlı olan fosil yakıtlar gibi nükleer enerjide sonu olmayan bir yoldur ,çünkü doğada kullanılan uranyum doğada çok az bulunan bir elementdir,bu problemden dolayı ortaya atılan atık maddelerden tekrar hammadde kazanma fikri ise teknik ve ekonomik nedenlerden ötürü uygulanamaz ,belli bir süre sonra fosil yakıtlarında sonunun gelceği için ınsanlik artık yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeli, enerji kaybındaki gereksiz kayıplarıda önlemelidir.

    nükleer santral yaklaşık elli yıllır faaliyet gösteriyor ,ancak kimse nükleer atıkların nerede nasıl saklandığı nereye gönderildiğini bilmiyor .ayrı eten nükleer santraller ,nükleer teknolojinin yaygınlık kazanması nükleer silahların yayılması riskinide önemli ölçüde artırıyor.

    nükleer enerjinin iklimi koruması ise tamamen palavra ,dünyadaki nükleer rezervi düşündüğümüzde vede dünyadaki 440 santralli düşündüğümüzde bunlara ek olarak 1000 tane daha yapılması gerekiyorki dünyada elektrik hep nükleer santrallerden karşılansın ama buda imkansız ,bunun için ne süre nede gerekli uranyum var .

    DÜNYA GENELİNDE YAPILMASI GEREKENLER İSE ;
    Yenilenebilir enerji kaynakları yaratılmalı.

    Güneş ve rüzgar santralleri,hidroelektrik santraller kurulmalı kullanılmalı.

    Otomobiller daha küçük ve hafif yapılmalı.

    Hybrid otolar, benzinli otoların yerini almalı.

    Evler iyi izole edilmeli.

    Uçak seyahatlerine kısıtlama getirilmeli.

    Daha az et tüketilmeli, metan gazı daha az üretilmeli.

    Özel otomobil kullanımından vazgeçilerek, toplu taşım araçlarına yönelmeli.

    Enerji tasarruf lambaları kullanılmalı, stand by`lı elektronik aletler yasaklanmalı.

    Daha az gübre kullanılmalı, gelişmekte olan ülkelerde kuru tarım desteklenmeli.

    KÜRESEL ISINMA İLE İLGİLİ HABER VE BİLİMSEL ARAŞTIRMA SONUÇLARI:

    Geçtiğimiz günlerde Paris`te açıklanan Birleşmiş Milletler Hükümetler Arası İklim Değişikliği Uzmanlar Grubu Raporu`nda, küresel ısınmanın son 50 yılda yüzde 90 oranında insan eliyle yaratıldığı ve asırlarca süreceği belirtilmiş ve 2100 yılına kadar sıcaklığın 1.8 ila 4 derece artacağı, okyanuslardaki su seviyesinin 18 ila 59 santimetre yükseleceği vurgulanmıştı.

    Doğal Hayatı Koruma Vakfı-Türkiye’nin (WWF-Türkiye) raporuna göre, 45 bin kilometrelik kıyı şeridi, ılık, kuru yaz iklimiyle dünyanın en sevilen tatil yeri olan Akdeniz, dünya turizminde turistlerin yüzde 30′unun tercih ettiği en önemli turizm bölgesi özelliğini taşıyor. İklim değişikliği çerçevesinde 20-50 yıl içinde 2 derecelik sıcaklık artışının ciddi anlamda etkileyeceği Akdeniz ve Türkiye’de Konya Ovası, dünya üzerinde küresel ısınmadan en fazla etkilenecek bölgelerin başında geliyor.

    Cevapla
  7. maria

    ben küresel ısınmaya karşı önlemler yazıyorum fakat çıkmıyor ve ben 3 sayfalık yazıyorum olmuyor lütfen bana 3 sayfalık küresel ısınmaya karşı önlemmler?bunu araştırmak istiyorum.

    Cevapla
  8. Cengiz Yılmaz

    Küresel ısınma tamamen insanlardan kaynaklanan bir problemdir.İnsanlar eğer bu probleme çözüm bulamazlarsa 200 yıl sonra torunlarımıza sadece kupkuru bir çöl kalacak.O da yaşarlarsa…

    Cevapla
  9. Betül

    insanlar bu küresel ısınmaya bir çözüm bulamassa belirli bir zaman sonra bizden sonraki nesillerin durumu hali çok kötüdür

    Cevapla
  10. emine nur kara

    bence küresel ısınmayı önlemek için tüm dünya insanlarının çok büyük bir rolü vardır.buyuzden herkesin çok dikkkatli olması gerekir.

    Cevapla
  11. BY KARİZMA

    Küresel ısınma tamamen insanlardan kaynaklanan bir problemdir.İnsanlar eğer bu probleme çözüm bulamazlarsa 200 yıl sonra torunlarımıza sadece kupkuru bir çöl kalacak.O da yaşarlarsa…

    Cevapla
  12. rumeysa avcı

    küresel ısınma yüzünden öleceğiz lütfen çok geç olmadan bu önlemleri dikkate alın ki suçsuz insanlar da yok olmasın

    Cevapla

BY KARİZMA için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir