O kadar bilindik tanıdıktır ki Ülkemizde namus cinayetleri. Ama artık bizde gelişiyoruz sanırım. Eskisi gibi erkek kardeşin eline silah verip namusu temizletme senaryoları sona erdi. En azından son duyduğum olayda durum böyleydi. Cidden şaşılacak bir olay kendi adıma. “Büyükşehirlerimizden” birinde Adana’da geçen bir olay. Geçen yıl evden kaçan Melek Demir ailesi tarafından bulunup tekrar evine getirilir.Daha sonra hayatına Adana’da bir tuhafiyecide çalışarak devam eden Melek Demir patronu olan hanımın eşi ile görüşmeye başlar. Durumu öğrenen tuhafiye sahibi bayan Melek Demir’in ailesine haber verir. Durumu öğrenen aile kızlarının yine kaçma ihtimaline veya yüzkarartıcı bir davranışta bulunma ihtimaline karşı önlem alırlar. Tabi ki kendilerince alınan bir önlemdir bu. Annesi durumu kızı ile konuşur. Herşey itiraf edilip açıklığa kavuştuktan sonra annenin kızından bir ricası vardır. “Kızım lütfen intihar et!!!”. Melek Demir’in cevabı ise gayet ılımlı olmuştur. “Kendimi nehire atayım mı anne?”. Annesi düşününce kızına “o zaman cesedini bulamayız, hap iç git odanda uyu” demiş. Annesinin yardımıyla bir miktar fare zehiri ve hap alan genç kız (02.02.2009’da 18 yaşına girmiş) odasına gidip yatağına yatmış. Sabaha kadar rutin kontrollerle kızının ölüp ölmediğini takip eden anne sabah olduğunda kızının ölmediğini farkedince bir eliyle boğazını sıkıp diğer eliyle yüzüne yastık bastırma yöntemi ile kızını öldürmüş. ANNE KIZINI ÖLDÜRMÜŞ!!!

Genç kızın yaptıkları toplum yaşamına ve ahlaki değerlere uygun değil. Evet doğru! Genç kızın yaptıkları namus kriterleri dışında. Evet doğru! Ancak bir “Anne”nin kızını öldürmesi hiçbir kriterle, yasayla, kuralla açıklanamaz. Yapılanları tasvip etmiyorum yanlış anlaşılmasın. Ama şaşırıyorum! Yaşadığımız yüzyılda “namus cinayetleri” işleniyor. Erkek cinsi ile mesajlaştıları için öldürülen genç kızlarımız var. Bu noktada şunu belirtmek istiyorum. Ülkemizde işlenen namus cinayetleri sonrasında adli tıp tarafından yapılan otopsiler sonucunda “namus cinayeti” adı altında öldürülen kızların %82’si “Bakire” çıkmıştır. Son bir yılla ilgili herhangi bir araştırma yok belki ama bir yıl önceki veriler yaklaşık olarak bunlardı.

Yapılanlar tasvip edilmesede hiçbir şeyin yaptırımı “ölüm” veya “cinayet” olamaz, olmamalı.

Yer: Türkiye (Avrupa Birliği müzakereleri ısrarla devam eden, 2010 Avrupa Kültür Başkenti’ne sahip bir ülke.)

Zaman : 04.02.2009 (21.Yüzyılın ilk çeyreği)