medya’nın hali gözler önünde. 15mayıs 2011 Ankara sihhiyede tmmob mitingi var ,sabah 10,30’dan beri tv’de haber kanallarına ,internette haber sitelerine zap yapıyorum bırakın ufak bir haberi ,altyazı bile geçmiyorlar. birtek Hayat Tv oda egemen güçlerle alakası olmadığı için miting’in varlığından bahsediyor. Okumaya devam et
12 eylül’ün kalıntılarının ,yaşanmışlıklarının ülkemiz demokrasisine etkilerini hissedilir derecede yaşadığımız her yeni günde , yerine yenisi eklenen anti demokratik yasalar , neoliberal politikalar kısım kısım ,parti parti “ölümü gösterip sıtmaya razı ederek”, araya birkaç demokratik ve demorakikmiş gibi gözüken maddeler ,yasalar yapıp ,kendi “yandaşlarına” “peşkeşin” , sermayin hükümdarlığını ,insan hayatının değersizliğinin her geçen gün belirginleştirildiği günler yaşıyoruz. Okumaya devam et
arşiv, belge sistemi önemli birşey. özellikle millet ,kalıcılık, kültür ,tarihten ders çıkarma olguları hakimse ülkede zaten taraflı -tarafsız, yanlış-doğru bir bilgi belge birikiminin olması şart. yaşanan olaylar karşısında alınan tavır, yapılan müdahale ,atılan manşet, yazılan köşe yazıları , kamuoyunun nasıl yönlendirildiği ve şimdi aynı olay hakkında yapılan yorumlar ilerisi içinde ışık tutacak niteliktedir her zaman. hele görsel ve yazılı medyanın toplumu yönlendirme yeteneğinide düşününce bu arşivin ne kadar kıymetli bir paylaşım olduğu ortaya çıkıyor. 3 mayıs 1950’den 39 haziran 2004’e kadar ki kısmı internet üzerinden paylaşıma açmış milliyet gazetesi. geçmişe dönük baktığımız zaman en eski ve köklü gazetelerdende birisi . arşiv meraklılarının ,tarih’e ilgisi olanların dikkatini çekeceğine şüphe yok. Okumaya devam et
Ülkemiz üzülerek söylemeliyim ki ,”yiyiciler” (ki bunun içinde sade yiyiciler ,yiyip yönetenler,sadece yöneticiler yada yönetici sananlar var) , “yiyici yalakaları” (ki bunun içinde egemen güç ,yönetenler,yönetilenler ve medya), ezberciler (sürü psikolojisiyle hareket edenler) ve muhalif insanlardan oluşmuş durumda. muhalif insanlardan kimileri bu yazıyı yazmama sebep oldukları gibi , kimileride haklı iken haksız konuma düşüp ,diğer haklılarıda “egemen güç” ve ezbercilerin eline meze vererek haksız konuma düşürtecek kadar basit hareket edenler. tabiyki buna bir parantez açmak gerekir , olayları çıkartanlar müdahale sonucu etrafı yakıp yıkmaya başlamış olabilirler. yada haksız yere ,insan onuruna yakışmayacak şekilde müdahaleye maruz kaldıkları için bankalara işyerlerine saldırmış olabilirler. AMA !! , hiçbir gerekçe etrafı yakıp yıkmaya , dükkanları ,işyerlerini cam çerçeve indirmeye mazaret olamaz. Okumaya devam et
Medyada çok sık olarak izleyip okuyoruz. bazı isimlerin “kırdıkları cevizler” yüzünden adları “çıktı dokuza inmez sekize “. hal böyle olunca yüzler eskiyor, halkın geçici “tepkisine “maruz kalınıyor falan. belirli periyodlarda gelen gideni aratır atasözünü aratmıycak niteliktede atamalar ,seçimler ,yerleştirmeler yaşanıyor ülkemizde . işte bunlardan birkaçı , birgün gazetesinde haber olarak okudum ,tamamını sizlerle paylaşıyorum . okuyunca ne demek istediğimi daha net anlayacaksınız. Okumaya devam et
futbolla yatıp ,futbolla kalktığımız ülkemizde spor’un diğer branşlarını haddinden fazla ihmal ettiğimizi düşünüyorum. çeyrek final maçları bütün medyayı gün boyunca yayın yapmaya zorlarken, tekerlekli sandalye basketbol takımının Avrupa Şampiyonu olması normal sıradan bir habermiş gibi okunup geçiyor sadece. Okumaya devam et
70’li ,80’li yılların efsane takımlarından biriydi Zonguldakspor. Zonguldak gibi bir şehrin futbol anlamında seyir ihtiyacı olarak eksikliğini çektiği bir sorun. 2000’li yıllarda iyi bir çıkışın ardından , kart cezalısı oyuncu oynattığı için şimdi’nin süper ligine çıkmayı elinin tersiyle iten Zonguldakspor ondan sonrasında’da düşüşüne son veremedi. ve geçtiğimiz sezon amatör kümeye düştüğü zamanda sizlerle paylaşmıştım. bir zamanların efsane takımı , 3 büyüklere kafa tutan “Elmas” amatör kümede idi ,dün’e kadar tabi… Okumaya devam et
şunun şurasında 3 seneyi doldurmama 4 ay kaldı, bi hayli yol kat ettim. eskisi kadar vakit ayırıp paylaşım yapamasamda ,ki eskiden çok ama daha az nitelikli yazılar yazdığımı düşünüyorum ,şimdi daha az yazıp daha kaliteli yazılar ,içerikler paylaştığımı düşünüyorum. tabiyki bu yola çıktığımda üniversite öğrencisiydim ,sonradan mezun olup makina mühendisi olduk. Okumaya devam et
son günlerde ülke gündemi zaten müsait abuk sabuk mevzuları konuşmaya , gine en az önümüzdeki hafta çarşamba’ya kadar gündemi işgal edecek mevzu hazır durumda. mesela Galatasaray 17mayıs 2002 de UEFA kupasını aldığında akaryakıt’a hatrı sayılır bir zam yapılmıştı. günümüzde de birşey değişmiş değil , Fenerbahçe Chelsea ile oynamadan önceki gün de akaryakıt’a zam yapıldı , haber bültenlerinden zaten azcık ne yapılmak istendiğini anlamak isteyen birisi nereye varılmak istediğini çıkartabilir. Okumaya devam et
küresel ısınmanın kulucka evresini geçip kendini belli etmeye başladığı , hemen hemen her gün dünyaya salınan karbon miktarını konuştuğumuz günlerde , bir yandan termik santreller yapılırken , bir yandan da nükleer yasası ile ihaleye çıkmaya hazırlanan nükleer santreller var . nükleer ‘in ülkemiz için ne kadar gereksiz anlamsız olduğunu , dünyada nükleer santral sahibi ülkelerin santrallerini kapatmaya başladığını , yapmanın maaliyeti bir yana işletmenin ve nükleer atıkların ne kadar maaliyetlere maal olduğunu daha önceki yazılarımda belirmiştim . Okumaya devam et